2 Haziran 2008 Pazartesi

Sürpriz konuklar



Balkonumuzun konukları var: Bir güvercin ailesi...
Evlerini kurmak için bizim balkonu seçmişler. Saksıların arasına çam iğnelerini toplayıp ortasına bir yumurta bırakmışlar. Başından ayrılmıyorlar.




Önce tek yumurta vardı...





Birgün baktık ki iki olmuş yumurtalar. Sepete yerleştirirsek daha rahat edeceklerini sandık. Sepeti çam iğneleriyle doldurup ortasına yumurtaları yerleştirdik ama... ertesi gün bir baktık ki bizimkiler sepeti boşaltıp bildiklerini okumuşlar! Yumurtalar şimdi yine yerde. Çevresini ise çam iğneleriyle çeviriyorlar.
Şimdi merakla yavruların yumurtadan çıkmasını bekliyoruz.
Ha bir de, pire tozu bulmak gerektiğini düşünüyoruz. Ya hayvanlarda pire varsa!
Şurada okuduğuma göre yavrular iki haftada yumurtadan çıkacakmış. Anne ve baba yavruları ilk hafta güvercin sütüyle beslermiş. Bir ay sonra da uçacak hale gelirlermiş. Ondan sonra herhalde arkalarından Güvercin uçuverdi/Kanadın açıverdi türküsünü çığırırız! Bunlardan posta güvercini olur mu? diye sordu ailemizin en küçük üyesi. Belli niyeti kötü... Bakalım, göreceğiz...



"Güvercinim uyur mu?
Çağırsam uyanır mı?"

Güvercinin halk edebiyatındaki ve inanışlarındaki yerine ilişkin ilginç bir yazıyı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

***

Bu bizim hayvanlar tarafından ilk tercih edilişimiz değil! Daha önce de bir arı ailesi konuğumuz olmuştu! Tabii bizi biraz korkutmuşlardı onlar... Nasıl korkmayalım bir kovan arı salonumuza doldu! Nereden girdiklerini anladığımızda çok şaşırdık!
Salonun bir köşesine fi tarihinde kablolarla ilgili bir delik açılmış sonra da işlevsiz kalınca öylece bırakılmıştı. İşte o arılar o deliği kovan deliği olmaya uygun görmüşler. Arı kovanı da bizim salon oluyor! Arıları salondan atmak epey zor oldu. Salonu arılarla paylaşmak gerçekten zor oluyordu... Bu zorluğu bilmeyenler bize hazır arı oğulu gelmiş keşke bir kovana doldursaydınız. Bir kovan arı bilmem şu kadar lira ediyor, filan dediler ama bir de bize sorun. Deliği defalarca kapamamıza rağmen bir yolunu bulup yine içeri sızmayı başarıyorlardı. O macerada eşimi bol bol arı soktu. Kendisine arı zehrinin romatizmaya karşı ilaç yerine geçeceğini söyleyip züğürt tesellisi verdik!