17 Nisan 2010 Cumartesi

İş içinde eğitim

17 Nisan dikenli tarlaları güle çevirenler, halka ışık götürenler kuşağını yetiştiren okulların, iş içinde eğitim felsefesini hayata geçiren Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümü.
Yoksulluğun ve cehaletin dizboyu olduğu yıllarda onlar yoksulluğu yenmeye yemin etmişlerdi. Zira nüfusun %80'i köylerde yaşıyordu ve yedi kişiden sadece bir kişi okuma yazma biliyordu. Nüfusun yüzde seksenine ışık tutulması onların ödeviydi.
Bir gün toprak ağaları köylerde işlerini bozanların bu okulların mezunları olduğuna karar verince, iktidardaki temsilcileri eliyle bu okulların kapanmasını sağladılar. Böylece ışıklar birer birer söndü.
Uygulama içinde bilgi öğrenilen, batılıların üzerine tez yazdığı, bünyemize çok uygun bu okullar birilerine fena halde batmıştı çünkü.
Günümüzde köyler şehirlere döndü. Nüfusun çoğu artık köylerde değil şehirlerde yaşıyor. O halde Köy Enstitüsü kurulamasa da o okulların felsefesiyle Kent Enstitüsü neden kurulmasın?
İş içinde eğitim felsefesini hayata geçirme yolunda emek harcayanlara, bozkırı yeşertenlere, o önder aydınlara selam olsun...

Bu yılki kimi kutlamalar:
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İstanbul Şubesi

1. Beykent Üniversitesi 16 Nisan 2010 '70. yılında Köy Enstitüleri ve Edebiyat
Katılımcılar: Prof. Dr. Oğuz Makal, Prof Dr. Ataol Behramoğlu, Talip Apaydın, Osman Şahin, Emin Özdemir, Yrd. Doç. Dr. Musa Sapıtmaz.

2. 17 Nisan resim sergisi. Beşiktaş Sanat Galerisi (Nispetiye, Levent)

İzmit'te KYÖD katkılarıyla düzenlenen serginin haberi:
http://www.kocaelife.com/2010/04/01/koy-enstituleri-sergisi-acildi/
Ayrıca 17 Nisan'da KYÖD sosyal tesislerinde bir anma toplantısı düzenlendi.

Ve Karabey Aydoğan'ın Köy Enstitülerinde Müzik başlıklı yazısı için tıklayın.

Bu yazı Birgün gazetesinin Köy Enstitüleri özel ekinde yer alıyor. Ayrıca Ankara'da çıkan edebiyat-sanat ağırlıklı Karşın dergisi de Nisan sayısını Köy Enstitülerine ayırdı.

Bugün gördüm: Kültür sanat dergisi Kar'ın yeni sayısında önemli bir bölüm Köy Enstitülerine ayrılmış.

1 yorum:

günay dedi ki...

ne tesadüftür ki bloğunda ilk okuduğum yazın bir köy enstitülü öretmenin, sevgili Habib Barut öğretmenimizin iki öğrencisi olarak bizi bu yazıda buluşturdu.. sevgilerr...
GNY