Abidin Dino sergisi* bugün bitiyor. Mutlululuğun (ve mutsuzluğun) resmini görebilenlere ne mutlu! Bu sergiye gitmeyi ve çektiğim resimleri yayınlamayı çok istedim ne yazık ki olmadı. Benim gibi sergiyi görmek isteyip de göremeyenler için birkaç sergi fotoğrafı eklemek istedim buraya. Bu fotoğrafları bütün sergilerin, toplantıların, organizasyonların "müdürü" sevgili arkadaşım Dündar İncesu çekti. Cömert paylaşımın için teşekkürler Dündar.
Abidin Dino'nun gözünden doğduğu büyüdüğü kent İstanbul. Dino 1952'de siyasi nedenlerle (komünizm suçlamasıyla) aldığı sürgün cezası sona erince Türkiye'den kesin olarak ayrılıp Fransa'ya yerleşti. Ömrünün sonuna kadar (1993) Paris'te, anavatanından uzakta yaşadı...
Dino'nun Paris'te 1968 öğrenci olayları sırasında gazeteciler arasında olayları izlerken ayaküstü yaptığı çalışmalardan biri. Aynı zamanda sanatçının monokrom tutkusunu da yansıtıyor.
"Bu adamlar, Dino
Ellerinde ışık parçaları,
Bu karanlıkta, Dino
Bu adamlar nereye gider?
Sen de, ben de, Dino
Onların arasındayız,
Biz de, biz de, Dino
Gördük açık maviyi."
Nazım Hikmet'in bu şiiri Dino'nun bu tablosu için olmasa da bir başka 'Yürüyüş' tablosu için yazılmıştı. Ama onların bugünün bireyciliğine çok uzak toplumculuklarını ortaya koyan güzel bir şiir bence. Bu arada, itiraf etmeliyim ki varlıklı ailelerden gelme bu iki adamın yoksul halk kitlelerini dert edinmeleri her zaman ilgimi çekti. Bunun nasıl olabildiği üzerine sık sık kafa yorarım ben...
Ellerinde ışık parçaları,
Bu karanlıkta, Dino
Bu adamlar nereye gider?
Sen de, ben de, Dino
Onların arasındayız,
Biz de, biz de, Dino
Gördük açık maviyi."
Nazım Hikmet'in bu şiiri Dino'nun bu tablosu için olmasa da bir başka 'Yürüyüş' tablosu için yazılmıştı. Ama onların bugünün bireyciliğine çok uzak toplumculuklarını ortaya koyan güzel bir şiir bence. Bu arada, itiraf etmeliyim ki varlıklı ailelerden gelme bu iki adamın yoksul halk kitlelerini dert edinmeleri her zaman ilgimi çekti. Bunun nasıl olabildiği üzerine sık sık kafa yorarım ben...
Dino'nun uzun parmaklı sanatçı eli. Eller ve ayaklar üzerine çok güzel bir serisi de var Dino'nun... İnsanların kemik yapılarının güzelliği sanatçıyı etkilemiş olmalı. Tabii en önemlisi elin homo faber (işleyen/iş üreten insan) için taşıdığı önem...
Çok beğendiğim bir başka dizisi de çiçekler üzerine. Birkaç dikey ve yatay çizgiyle mucizeler yaratıyor öyle değil mi?
* Abidin Dino, Bir Ömür, Sabancı Müzesi
Not: Biyografik bilgiler için Abidin Dino'nun ve eşi Güzin Dino'nun anılarına bakılabilir:
Gel Zaman Git Zaman Abidin Dino'lu Yıllar, Güzin Dino, Can Y.
Kısa Hayat Öyküm, Abidin Dino, Can Y.
Bir not daha: Başlıktaki klişeleşmiş sözü Nazım Hikmet Küba için söylemişti bilindiği gibi. Küba'daki mutluluk, Dino'nun ve Nazım'ın toplumcu sanatı, işleyen ele övgü... Bugünün insanlarına ne kadar uzak hepsi de!
7 yorum:
İsterdim doğrusu sergiyi gezmeyi. Bende bir tane Dino çizimi var biliyor musun Şefika? Onun o muhteşem el-ayak çizimlerinden biri. Bir zamanlar hediye gelmişti, ne değerli hediye!
Kesinlikle çok hoş bir sergiydi. Hazırlayanların ellerine sağlık..
Tjen; gerçekten insan bir Dino için neler vermez ki! Kıskandım şimdi:))
Ayşegül; demek sergiyi gezdin! Harika! Kaçırılmayacak bir sergiydi gerçekten de ama bir türlü planlarım tutmadı benim...
Cok severim Dino'yu! Babamin hocasiymis bir ara. Cok severim.
www.elifsavas.com/blog
Elif; beni de çok etkiliyor Dino'nun yapıtları...
ikiside değerli insanlarmış
bilgilendirme için teşekkürler..
Yorum Gönder