5 Nisan 2010 Pazartesi

İZMİR'DEN SEVİNÇ'Lİ HABERLER




Başlığın İzmir'in o güzelim frambuazlı pastasını pek sevdiğim Sevinç Pastanesi'yle ilgisi var ama bu kadarla da kalmıyor;-) evet evet Sevinç pastanesi'nde buluştuk arkadaşlarla ama oradan İzmir Sanat'a gittik, Fuar'daki.İzmir Sanat'ın önündeki kafede otururken Genco Erkal geldi. Gelir tabii... Zira 28. İzmir Tiyatro Günleri kapsamında Marx'ın Dönüşü oyununu sergiliyordu ama o gün bir işi daha vardı: Günay Akarsu paneline katılarak tanığı Günay Akarsu'yu anlatmak. Konuşmacılardan biri de bendim; Merhaba gösteri topluluğu adına daha önce bu sitede sözünü ettiğim S. Günay Akarsu kitabını nasıl hazırladığımızı ve arkadaşlarımla benim için hocamız Günay Akarsu'nun ne anlama geldiğini anlatmak üzere...
Genco Erkal'ın konuşmasından benim hiç bilmediğim Dostlar Tiyatrosu'nun kuruluş yıllarına ilişkin pekçok şey öğrendim. Günay Hoca da kuruculardan biriymiş. Dostlar o zamanlar bir kültür merkezi gibiydi; tiyatro eğitimi vardı, Ruhi Su Dostlar korosu vardı (Sümeyra Çakır'ı anımsayın) ve bir de üye kartı çıkartılırdı izleyicilere.1980 öncesinden söz ediyorum. Arkadaşlardan biri panelin soru cevap faslına geçildiğinde işte bu üye kartını sordu Genco Erkal'a. Üye kartını hala saklıyormuş. Soru ve günün esprisi şuydu: Bu üye kartı hala geçerli mi? Kartın geçerli olup olmaması bir yana üye kayıtları ortada yokmuş. Elbette yoktur. 12 Eylül döneminde orada bir sürü kişinin adresini bulduklarını düşünsenize. Bugün biraz anlaşılmaz geliyor belki ama o dönem tüm üyeleri gizli örgütten içeri almaları işten değildi.
Panelin konuşmacılarından biri de Prof. Özdemir Nutku idi. 9 Eylül Üniversitesi tiyatro bölümü başkanı ve kurucusu. Türkiye'nin en 'baba' tiyatro adamı. O da Akarsu ile 1960'dan önce tanıştığını, uzun uzun mektuplaştıklarını söyledi. Tabii biz de hemen bu mektupları sorduk. Mektupları derlemeye de talip olduk.
Panelde Ankaralı tiyatro yöneticisi Özgür Başkaya da doktora tezini hazırlarken hocamızın yazılarından çok yararlandığını ve bugün de onun fikirlerinin uygulayıcısı olduklarını anlattı.
Çok özel ve sımsıcak bir paneldi kısacası.




28. İzmir tiyatro günleri kapsamında bizim panelden başka birçok toplantı yapıldı ve pekçok oyun sergilendi. Kalburüstü tiyatroların neredeyse hepsi İzmir'deydi. Semaver Kumpanya'dan Ortaoyucular'a, Oyun Atölyesi'nden Tiyatro Stüdyosu'na, Dostlar'dan Kenterler'e... İzmirlileri bu büyük ve başarılı organizasyonu 28 yıldır sürdürdükleri için cidden kutlamak gerek. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ve sevgili Bilgehan'a ise ev sahiplikleri için teşekkür borçluyum. Tabii bu babda Uğur,'u, Hülya'yı ve tüm İzmirli dostları da unutmuyorum.


2 yorum:

bilge dedi ki...

merhabalar izmir de yaşayan biri olarak İzmir dışında olmam nedeni ile kaçırdğım güzellikleri sizin kaleminizden okumak bir teselli oldu benim için sevgi ve dostlukla...

Şefika dedi ki...

Sevgili Bilge,
Canım İzmir'den bir blog komşum olması ne hoş! Birgün İzmir'de karşılaşmayı diliyorum. Ne iyi ettiniz de şiirlerinizi alıp buralara geldiniz:))